şiirler’ kategori arşivi Tıkla AŞk Şiiri Anne Şiirleri

27 Nisan 2009 Pazartesi

‘şiirler’ kategori arşivi
Kategori: şiirler »YAGMURDAN SONRA BUGULU CAMLARA
TİTREYEN ELLERİMLE YANLIZLIĞIMI YAZDIM
GECELERDE YANLIZLIĞIMA
GÜNDÜZLERDE KARANLIĞIMA
ŞİİRLERDE MISRALARA
SENİ İSTEDİĞİMİ YAZDIM
SENSİZ GEÇEN HER GÜNE
YÜRÜDÜĞÜM YERLERE
ELİMDEKİ SİGARAYLA VEFASIZLIĞINI YAZDIM
TERK EDİLDİĞİM KİŞİLİĞİMİ UNUTTUĞUM
YÜZÜMÜ GÖREMEDİĞİM AYNALARA
SENİ SEVDİĞİMİ YAZDIM
YAŞ TOPRAĞA ISLAK CADDELERE
GÖKYÜZÜNDEN DÜŞÜN YAĞMUR DAMLALARIYLA
BİR GÜN DÖNECEĞİNİ YAZDIM BİTANEM


Tutsaklığımdır suskunluğumun sebebi
Kategori: şiirler »Tutsaklığımdır suskunluğumun sebebi…

Sensizliğe mahkum edilirken,

susma hakkımı kullanıyorum acılara karşı…

“Suskunluğuma susma !..”

Sükut bana mahsus !…Çığlığım içimde mahpus…

Senin dağların var ,upuzun çayırların..

Çık ve haykır acılarını bağımsız gökyüzüne..

“Suskunluğuma susma !…”

Sesimi çaldılar bu beton yığınlarında..

Ben şimdi kime yankı olayım..

Sesime kimlik isteme Sevgili !…HÜKÜMLÜDÜR…

Bir türlü konuşamadıklarım arkamdan ağladı hep..

oysa uzun cümleler kurardım bağıra-çağıra.

Uzun cümlelerim tel örgülerde kısaldı sevgili..

Şimdi soğuk bir kış çalıyor kapımı..

ARALIK kapıdan soğuk geliyor..

Kapı ARALIK tan soğuk…

Bu aşk burada donuyor sevgili…

içim kış… dışım buz…dilim sus…

Bu aşk burada donuyor sevgili…

Hüzünle karışık kar yağıyor dışarıda..

Ben kardan hüzün yapıyorum bahçede..

yuvarlana-birike çığ oluyor hüznüm..

Bir Off çeksem çığ düşer üstüne ..

ÇEKMİYORUM…

Sensizliğin en kuzeyinde üşüyorum..

İçim kış…dışım buz…dilim sus…

Bu aşk burada donuyor sevgili…

Bu aşk burada :

DÜ-ŞÜ-YO-RUM


Dünyamda ki (Yok)luk-Yüreğimde ki (Var)lık !
Kategori: şiirler »Bu gecemi sana ağlamak için ayırdım..
İçimden değil bu sefer..
Bağıra bağıra..
Kalbimi acıta acıta !

Bu gecemi gözlerine bakmak için ayırdım..
Artık çok uzaklarda olsalarda..
Tam yüreğimdesin yine..
Ben yine korkuyorum senin bu yokluğunda..

Ses ver !
Öyle özledim..
Öyle muhtacım ki şimdi ellerine..
Tam şimdi..
Şu anda..
Bu özlemde..
Bu acıyla..
Yanımda olmaydın..
Erkendi daha..
Çok erkendi..
Beni bırakman için çok küçüktüm daha..
Sen tam şimdi..
Şu anda..
Bu acıyla..
Bu özlemle..
Yanımda olmalıydın..
Yüreğimde olduğun kadar en az !
Ben bu akşam Dünyamda ki yokluğuna..
Yüreğimdeki varlığına ağlıyorum….

Bu gecemi sana ağlamak için ayırdım..
İçimden değil bu sefer..
Bağıra bağıra..
Kalbimi acıta acıta !

Ben bu akşam Dünyamda ki yokluğuna..
Yüreğimde ki varlığına ağlıyorum..


“Sen” ile “sensizligin” arasindaki kirmizi cizgideyim..
Kategori: şiirler »Yorgun bedenimi tasimakta zorlanan ayaklarim..
Cebimde isinmak icin can atan ellerim..
Sirtimi sivazladikca agirlasan gölgem..
Ve yagmurun neminden islanan gözlerim..

Böyle bir yerdeyim..

.

Yalnizligimla didismelerim..
Basimdan savma cabalarim..
Yalnizligimin bogazina sarilmam..
Ve “yeterrr” diye sessizce kulagini cinlatan sözlerim..

Böyle bir yerdeyim..

.

Deniz kenarinda dalgalarin sesinden irkilmelerim..
Esen rüzgarin siddetiyle “lal” kesilen solugum..
Ve kayalara carpan her kör dalgada darmadagin olan yüregim..

Böyle bir yerdeyim…

.

Kirilan yüregimin parcalarini toplayisim..
Hircin denize savurusum..
Sirtimi yakamoza dönüsüm..
Ve gölgemi önüme alip karanliga gömülüsüm..

Böyle bir yerdeyim..

.

Aynaya bakmaya korkar olusum..
Her bakisimda gözlerimde seni görüsüm..
Ve seni gene cok özleyisim…

.

Öyle bir yerdeyim ki..

“Sen” ile “sensizligin” arasindaki kirmizi cizgideyim..

Seni sensiz de yasarim sevdigim..


Sevmeк “susмαк” мış …
Kategori: şiirler »Seni seviyorum demeyi özlemek…
Bilirsiniz bu özlemi, sevdiğini özlemekten daha çok can yakar ’seni
seviyorum’ demeyi özlemek…
Aklınıza geldikçe bu sözcükler, dilinizin ucuna takılır ve sonu huzursuz bir
sessizliktir… Bu sessizlikler eksik bir sevgiyle birikir içinizde.
Tüketilmiş bir sevda vardır ellerinizde. Birisi veya birileri tüketmiştir
sevdanızı. Ve siz hep aynı soruları soruyorsunuzdur kendinize ’sevdalar
tükenir mi?’ ‘aşk eksilir mi?’ Bilmezsiniz eksilen aşk değildir, sizsinizdir
gidenin ardından. Sevdiğinizi söyleyemedikçe eksilirsiniz. Sevdiğinizin
yokluğuna, seni seviyorum diyememenin acısına uyanırsınız her gün…

Giden gitmiştir ama hesabı verilmemiştir sevdanın. Birileri sevdanızı
tüketmiştir, sevdanızda sizi… Sanki sevdiğinize bir kez daha seni
seviyorum diyebilseniz geri dönecektir, ‘bak sevdan ellerimde, onu hiç
bırakmadım’ diyecektir sevdiğiniz… yalnızlığınızın avuntusudur bu… Ama
bir kez daha ’seni seviyorum’ diyemezsiniz. Sevdanız artık sessizliğinizdir.
Sessizliğinizde eksilirsiniz ve sorularınıza bir yenisi eklenir; ’sevda,
eksiltir mi insanları?’

Gidenin bir gün geri dönmesinden, tekrar size ’seni seviyorum’ demesinden
korkarsınız. Öyle çok acımıştır ki içiniz, sessizliğiniz üzerinize öyle
sinmiştir ki sevdiğinizin dönmesini isteseniz de, korkarsınız. Çünkü siz
artık siz değilsinizdir. İçinde ’seni seviyorum’lar biriktirmiş, bedenindeki
dokunuşları göz yaşlarıyla yıkamaya çalışmış, yaraları kanamasın diye
birilerine sarılamayan birisinizdir artık…

Basit iki sözcüktür ’seni seviyorum’ Ama bu sözcükleri söyleyemedikçe
kendinizden uzaklaşmışınızdır… Sevdaların tükeneceğini, aşkların
eksileceğini kabullenmişsinizdir… Sözcükler anlamını yitirdiğinde,
yaşamında anlamını yitirdiğini sonradan fark edersiniz ve sevdiğinizin
giderken hayatınıza anlam katan tüm sözcükleri de götürdüğünü ’seni
seviyorum’ demeyi özlemeye başladığınızda anlarsınız….


Hangi Ayrılık?
Kategori: şiirler »Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! …
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze eze! …..
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?

Bu Nasıl Ayrılık? …


Yalan Dünya
Kategori: şiirler
»Yalan Dünya
Öyle bir yerdeyim ki sevgilim kendimi ölüme teslim edecek kadar,
öyle duruma geldi ki bedenim isyan edecek kadar,
bu soğuk yağmurlu havada dışarı çıkıp bulutların isyanına eslik etmek istiyorum,
bulutların derdi başka, benim derdim başka,
ortak noktamız o herkesi ıslatıyor, ben ise gözlerimi.
Öyle bir yerdeyim ki hayati anlatacak, her şeyi haykıracak,
bir taraftan aşık olduğumu, bir taraftan isyan ettiğimi kaderime,
bazen düşünüyorum da aslında her şeyin yalan olduğunu,
insanların, gülün, sevmenin yalan olduğunu,
düşündüğümüz her şeyin aslında bir hayal olduğunu,
ve daha sonra hayalin gerçek veya yalan olduğunu beklediğimiz,
iste biz bu yalanlara eslik etmek için varız dünyada,
insanlar acımasız, nankör, ve soğuk olduğunu,
sevmenin çoğu insan tarafından alçaldığını, kullanıldığını,
güllerin gerçek sahiplerine verilmemesi ve solması,
iste biz bunlar için varız bunları görmek için,
nice acılar çektim bugüne kadar taraflı, tarafsız,
kaç geceler uykumda kıvrandım uyandım,
o tuhaf bir hırstı duymaktan korkardım,
ben hayati şiirlerim gibi sevdim,
ama hayat bana yalan söyledi,
hani derler ya sevgilim benim sadık yarim kara topraktır,
iste bende öyle bir yerdeyim ki sevgilim sana oradan yazıyorum,
burada geçtiğim bir sınav var iyi, kotu,
burada verdiğim hesap var Allah için yaptıklarıma dahil,
ve bekliyorum gülüm sınavdan geçeceğimi değil, ardımdan gelecekleri,
işte böyle gülüm,
hayat denildiği gibi yalan ve öyle kalacak,
ve şu anda öyle bir yerdeyim ki,
neyin doğru, neyin yanlış,
neyin iyi, neyin kotu,
neyi sevip, neyi sevemeyeceğimi,
ve en önemlisi kendimi öğrenmeye geldim …!!!


Mışım Gibi Davran Bana
Kategori: şiirler
»sayfanın başı”ymışım gibi davran bana…
ne bileyim özen benim için,
hep en güzelini yazmak için çabala!…

“fazla bilet”mişim gibi davran bana…
ne bileyim, atla otobüsün birine, sor beni..
ama bulama! bi sonraki duraktan al beni,
ama hayır sakın atma.
koy bi köşeye sakla olur mu?..
yırtma!

“uzun zamandır açmadıgın bi musluk”muşum gibi davran bana…
kolayca açabileceğin zannet ama
ilk deneyişinde açama.
Ugraş biraz üzerimde,
çabala!

“pi sayısı”ymışım gibi davran bana…
Kimseye sormadan 3 al beni mesela.
vallahi sorun çıkarmam sana!…

“yeni boyanmış duvar” gibi davran bana…
Tamam belki yaslanma ama
en azından arada sırada elle bari be,
ne bileyim kokla!…

“sen yelkovan, ben akrep”mişim gibi davran bana…
Hep koş peşimden.Ama eninde sonunda yakala.
Gel yanıma hatta, pilimiz bitsin, ordan hiç uzaklaşma…

“yeni aldıgın ayakkabın”mışım gibi davran bana..
Tut ellerinle her akşam,
hiç ama hiç kapıda bırakma…

“ıslak bi sokak köpegi”ymişim gibi davran bana…
Ellerinle besle yemek ver,
çeşitli oyunlar oyna.
Ama sakın acıma!

“sayfanın sonu”ymuşum gibi davran bana…
Bitmiş gibi gözüksem de asla bitirme,
gerekirse sil başımı,
ama nolur yeniden başla..

“sen tom,ben jerry”mişim gibi davran bana…
eninde sonunda yakala.
Tam agzına atacakken atma.
Yeme beni sakın,
kıyama!

“tabaktaki son patates kızartması” gibi davran bana…
Gözün hep bende olsun,
kimseyle paylaşma!

“dersin son iki dakikası”ymışım gibi davran bana…
Degerimi dersin başında anla…

“boş bi bardak”mışım gibi davran bana…
dök içime her şeyini,
hep dikkat et ama,
beni kırma!

“kırık bi ayna”ymısım gibi davran bana…
ne bileyim, mutlaka bi yerimden bak hayata.
En ufak parcamı bile itinayla sakla..

“odandaki ayna”ymışım gibi davran bana…
Hiç konuşma benimle.
Yalnızca bak o siyah gözlerinle…
Yalnızca bak bana’!…

“saçların”mışım gibi davran bana..
yıka beni,
özen göster,
ıslanınca hemen kurula…

“sen asit,ben turnusoL kagıdı”ymışım gibi davran bana…
ne bileyim gel istedigin zaman bir şeyler söyle,
dök içini,
Rengimi degiştir mesela,
kızart beni hatta!

“sen sen,ben ben”mişim gibi davran bana.
Sen kaç hep,ben kovalıyım…
Hem bu senin için de kolay olur,
hiç yapmadıgın şey mi sanki…
Kendin ol yeter,
anlasana…

“sen güneş, bense lanet bir yagmur bulutu”ymuşum gibi davran bana…
Ugraş biraz,geç bir’ önüme, bir’ arkama,
ama en sonunda…
en sonunda…
neyse “doğ dünyaya” diycektim ama…

…sallaa..


AŞK İBADETSE KIBLEM SENSİN
Kategori: şiirler
Psikopat bir geceye bağlanıyorum
Kan kokan sokaklarda yürüyorum
Har atığım adımda cinayet işliyorum
Yar sana olan bütün duygularımın başını kesiyorum

Attığım her adımda senden biraz daha uzaklaşıyorum
Düşünmeye kıyamadığım hayalini kurşunluyorum
Senli olan bütün umutlarımı idam ediyorum
Psikopat bir gecede işleyebileceğim bütün cinayetleri işliyorum

Sevgimin barınağı olan kalbimi yıkıyorum
Hislerimi düşlerimi kefenleyip bir tabuta kapatıyorum
Sevgimi ellerimle boğuyorum
Psikopat bir geceden daha da psikopat oluyorum

Kana susamışlığımla yürüyorum
Senle unuttuğum kendimi hatırlıyorum
Kendimin de AZRAİL i oluyorum
İçimdeki morga bir cenaze daha kaldırıyorum

Psikopat geceden artık kopuyorum
Güneş doğuyor cesetler defnedilmeyi bekliyor
Bedenimdeki cesetleri kendimle zarfa defnediyorum
YARE UZATIYORUM…

0 yorum:

Yorum Gönder